16 Aralık 2012 Pazar

..Renksiz..



Ve insanın rengi oldu gri.
Beyazdan uzak, siyaha yakın kaldı.
Bu yüzden de hep yüzünde bir maske taşıdı.
Kandırabilmek için renkler arasında dolaştı.
Bazen süslü kelimeler kullandı,
Bazen güzelliği ile büyüledi.

Ve insan sonunda başardı.
Dostluğu bozdu, aşkı kullandı.
Gök kuşağının bile soldu renkleri.
Yıldızlar eskisi gibi parlamadı.
Kirlendi ruhlar, bir daha toprak kokmadı.

Ve onun içinde koparken hüzün fırtınaları
Tebessümle bakıp, soranlara "İyiyim" dedi...

25 Ocak 2012 Çarşamba

..Umursamamak..

Nasıl bir duygudur ki umursamamazlık? En azından insanlar arasındaki umursamamazlık. Birilerini umusamamak. Sonuçta hepimiz bir şeyleri umursamayız da. Nasıl bir duygudur yapman gerekeni yapmayıp, bunun üstüne bir de umursamaz olabilmek? Nasıl bir duygudur düşmüşü görüp de, umursamaz kalabilmek? Nasıl bir duygudur gözü yaşlı birini arkana bile bakmadan geride bırakmak? Daha doğrusu nasıl bir insanlıktır? Ya da nasıl bir karakterdir? Umursamamak mıdır bu yoksa acımasızlık mı?

Umursanmayan insan yerine çok konuldum da. Acaba hiç umursamayan olabildim mi? Yapmışımdır sanırım. Hayatımın bir döneminde, kendimde olmadığım bir anda, mutlaka yapmışımdır hatalar. Bazen bile bile de yapmışımdır elbet. Ben mükemmel değilim çünkü. Ben hata yapmam, ben güzelim, ben süperim, ben özelim diyenlerden değilim ben. Kusurlarım mevcut bolca. Hiç de uğraşmam saklamaya. Mesela ben salağımdır güven konusunda. Kusur mudur bu? Bu dünya da böyle sanırım. Hayatın acımasız olduğu bir yerde sen daha fazla acımasız olacaksın ki mutlu olabilesinin hüküm sürdüğü bir dünya da güven saçmak bir kusurdur. Dünya'nın bir bölgesinde insanlar içecek temiz su bulamazken ben burda yiyebiliyorsam bazen hiç umursamadan bol bol. Kusurdur bu benim gözümde. Daha fazla saymayım en iyisi, kendimden daha fazla nefret etmeden önce.

Peki ya aşkı umursamadan yaşamak güzel midir gerçekten? Sokak ortasında hiç umursamadan öpüşebilmek mesela? Ya da kalabalık bir yerde avazın çıktığı kadar sevdiğini haykırabilmek? Umursamamanın nedense kötü bir izlenimi mevcut bende. Peki iyi şeyler içinde kullanılabilir mi bu aşk ta olduğu gibi? Yoksa o da mı kötüdür aslında? İnsanların senin hakkında düşündükleri veya? Sen ne kadar uğraşırsan uğraş onların gözünde kötü biriysen eğer, gerçekten kötü biri olduğun için midir? Aslında şöyle de bir durum var. Ben güzelim, ben yetenekliyim, ben zekiyim, ben şöyleyim ben böyleyim demekle olamaz ki. Hepsi başkalarına bağlı değil midir? Umursamaz ise seni hiç kimse. Bir hiç olmaz mısın aslında? Kimse yeteneğini alkışlamaz ise eğer, seni takdir etmez ise, gerçekten yetenekli sayılabilir misin?

Gerçi elimizde bir Ajdar örneği var ama istisnalar kaideyi bozmaz demişler öyle değil mi :)